‘ŞEY’ SÖZCÜĞÜNÜN TÜRKÇEDE OLUŞTURDUĞU KISIRLIK

Ayten DURMUŞ, hertaraf.com 19.08.2021

Ara ara depreşen -doğu ya da batı ülkelerine- yabancı hayranlığı, şu sıralarda da dil konusunda hortlamış durumda. Bu şaşkın kimseler, yabancı yerine de çalışıyor, öğrendikleri dilin ne kadar zengin olduğunu, yazarak çizerek kanıtlamaya çalışıyorlar.

Bu iletilerden pek çok kimsenin telefonunda dolaşan ve kullandığımız Arapça sözcükleri koyulaştırarak gösteren bir tanesi bana da geldi. Bunları ben de okudum ve bu düşünceye üzülerek gülümsedim. Bu hastalıklı yabancı hayranlığı o düzeye ulaşmış ki iletinin sonunda şöyle denilip Türkçe kullananlar olarak ne kadar çözümsüz olduğumuz anlatılmaya çalışılmış: ‘Şey, olmasa şey bile diyemezdik.’

Bu düşüncenin savunucuları, (Emevi-Abbasi döneminde başlayan) geçmişteki Arap dilini kutsama yönelişinin etkisinden çıkamayan kimselerdir. Bunlar ‘Biz, anlayasınız diye onu Arapça bir Kur'ân yaptık.’ (Zuhruf 43/3) ayetine rağmen son kitap için dahi: ‘Kur’an’ın dili Arapça değil, Rabçadır.’ gibi gideceği yer belli olmayan haddini aşmış bir sözü büyük bir bilinçsizlikle kolaylıkla söyleyebilmektedirler. Arapça, Arab’ın dilidir, Allah’ın değil. Bu durumda Tevrat’ı, İncil’i, Zebur’u ve tüm toplumlara gönderilen önceki kitapları indirirken Allah’ın dili neceydi? Allah’ın beşerin diline ihtiyacı mı vardır? Üstelik Yaratıcımız: ‘Dilleriniz ve renkleriniz Allah’ın ayetlerindendir.’(Rum:22) buyurmaktadır. Yani Kur’an’a göre tüm diller ve renkler güzeldir, değerlidir. Arapçayı; din adına, dinden sayarak kutsayanlar, bizim kendi dilimizi savunmamızı ‘ırkçılık’ sayma hakkına sahip değillerdir.

Arapça hayranlığını ortaya koymak adına ‘şey’ sözcüğü bağlamında söylenen yukarıdaki sözler ancak kör bir bilgisizliğin ve sömürgeleşmiş bir kafanın ortaya attığı bir görüş olabilir. Doğru düşünebilecek kadar kafasını temiz tutan kişilere şu soruyu soralım: Çincenin, Japoncanın, Fransızcanın, Almancanın ‘şey’ sözcüğü yok ancak bu dillerde bu anlamı ortaya koyan bir sözcük doğal olarak vardır. Şimdi bu dillerde Arapçadan geçmiş bir ‘şey’ sözcüğü yok diye, bu diller güçsüz diller midir? Yoksa bizdeki durum, yüzyılların yanlışının bir sonucu mudur? Yani Türkçeyi, Arapçanın-Farsçanın-Fransızcanın-İngilizcenin sömürüsüne açanların yanlışlarının… Çünkü dil, yetenek gibidir; kullanıldıkça gelişir, güzelleşir.

‘Şey’ sözcüğünün örneklerle değerlendirilmesi:

Arapçadan dilimize giren ‘şey’ sözcüğü, Türkçe için bir zenginlik değil tam tersine gerçek bir kısırlaşma nedeni olmuştur. Çünkü bu sözcük Arapçada ‘varlık, durum vb.’ karşılığı olarak kullanılan anlamsız, anlamı olmadığı için de pek çok yerde kullanılan bir sözcüktür. Türkçede ise bu söz, bu anlamdan başka pek çok yerde kullanılmakta ve bunlar da Türkçenin anlam zenginliğini gölgelemektedir. TDK ‘şey’ sözcüğünün Türkçedeki kullanımını şöyle sıralamış: ‘Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan anlamı belirsiz bir söz.’

Anlamı belirsiz bu sözcük, yeterli Türkçe sözcük ve kavram bilgisi bulunmayan, anlatım yeteneği güçsüz kişilerce duygu ve düşüncelerini anlatırken sıkıştıkça kullanılmaktadır. Bu durum, doğru kullanıldığında bir su gibi akan dilimizde tatsızlığa ve Türkçenin kısırlaşmasına neden olmaktadır.

‘Şey’ sözcüğünü, kullanıldığı cümlelerden çıkararak yerine Türkçedeki doğru anlamda sözcüklerin kullanımlarına birkaç örnek:

Örnek: “Tanım: Bir ismin neyi gösterdiğini veya bir şeyin ne olduğunu belirten cümle, tarif.” (Pedagoji Sözlüğü 1994): Tanım: Bir ismin neyi gösterdiğini veya bir varlığın ne olduğunu belirten cümle, tarif

Örnek: Her şey vatan için: Her özveri vatan içindir.

Örnek: Bir şeyi kırk defa dersen olur: Bir sözü kırk defa dersen olur.

Örnek: Marketten o kadar çok şey aldık ki: Marketten o kadar çok öteberi aldık ki: …

Örnek: İnsanlar birçok şeyi başarabiliyor: İnsanlar birçok işi başarabiliyor.

Örnek: (Tanım) Bir varlığa bir şeye özgü olan nitelikleri belirterek onu tanıtma işi” (Püsküllüoğlu 1995): Bir varlığa özgü olan nitelikleri belirterek onu tanıma işi. (Bu sözde ‘bir şeye’ denilmesine gerek yoktur.)

Örnek: Başlamadan önce, bu kişi hakkında bilmen gereken iki şey bulunuyor: Başlamadan önce bu kişi hakkında bilmen gereken iki konu bulunuyor.

Örnek: Geçmişteki bir şey, şimdiki zamanda olan bir şey ile aynı zamanda da anlatılabilir. Geçmişteki bir olay, şimdiki zamanda olan bir olay ile aynı zamanda da anlatılabilir.

Örnek: Büyüklerinin sözünü dinlersen pişman olacağın şeyler yapmazsın: Büyüklerinin sözünü dinlersen pişman olacağın işler yapmazsın.

Örnek: Bu kadar hızlı okursan kitaptan bir şey anlamazsın: Bu kadar hızlı okursan kitaptan hiçbir okuduğunu anlamazsın.

Örnek: Başka bir şeyi değil, gerçeği açıklayacağım: Başka bir durumu değil, gerçeği açıklayacağım.

Yukarıya alıntıladığım örneklerde, ‘şey’ sözcüğü yerine kullanımı daha doğru ve güzel olan sözcükleri getirdim ve ‘şey’ sözcüğünü kullanmadan anlatımın daha güzel olduğunu örnekledim. Yeniden kurduğum bu cümlelerde Türk dilini kısırlaştıran ‘şey’ sözcüğü yerine, bağlama uygun olarak: ‘varlık, söz, öteberi, özveri, iş, bilgi, konu, olay, okuma, durum…’ sözcüklerini getirdim.

Bu örneklere daha pek çok örnek eklenebilir. Bu örneklerle göstermek istediğim durum şudur: Türk dilindeki bu kadar çok anlamın bir tek yabancı sözcükle karşılanması yanlıştır. Bir dilde, pek çok sözcükle karşılanan anlamları tek sözcükle ifade etmek, dilde söz ettiğimiz kısırlaşmadır. Çünkü her yeni sözcük, yeni bir anlam demektir ve orada bir incelik barındırır. Örneklemeye çalıştığımız pek çok anlamı tek sözcükle ifade etmek, dilin yoksullaşma nedenidir. Türkçenin kısırlaştırılması dediğimiz de işte budur.

(Not: Bu yazıda durumun anlatımı ve örnekler dışında ‘şey’ sözcüğü kullanılmamıştır.)

VİDEOLAR


Aile ve Toplumsal cinsiyet eşitliği (21.12.2024)
Aile ve Toplumsal cinsiyet eşitliği (21.12.2024)
israil Gerçeği-2-(Arz-ı Mev’ud - Yeşayanın Kehaneti) (06.12.2024)
israil Gerçeği-2-(Arz-ı Mev'ud - Yeşayanın Kehaneti) (06.12.2024)

İsrail Gerçeği-1 (29.11.2024)
İsrail Gerçeği-1 (29.11.2024)
Kur’an’da Önerilen Müslüman Ahlâkı (16.05.2024)
Kur'an'da Önerilen Müslüman Ahlâkı (16.05.2024)

Allah’ın Dostları-Veli/Evliya (23.05.2024)
Allah'ın Dostları-Veli/Evliya (23.05.2024)
Allah Neden Vardır? (02.05.2024)
Allah Neden Vardır? (02.05.2024)

Mutluluk Nedir? (25.04.2024)
Mutluluk Nedir? (25.04.2024)
Kur’an’a Şirk Koşmak.(07.03.2024)
Kur'an'a Şirk Koşmak.(07.03.2024)

Narsizm, Sekülerizm, Deizm. (02.03.2024)
Narsizm, Sekülerizm, Deizm. (02.03.2024)
Rasulullah’ın Kur’an’la İlişkisi (22.02.2024)
Rasulullah'ın Kur'an'la İlişkisi (22.02.2024)

Kur’an’a Göre ’insanların çoğu’ (15.02.2024)
Kur'an'a Göre 'insanların çoğu' (15.02.2024)
Kur’an’a Göre Din Tüccarlığı. (08.02.2024)
Kur'an'a Göre Din Tüccarlığı. (08.02.2024)

Yaşamın Amacı Anlamı. (19.01.2024)
Yaşamın Amacı Anlamı. (19.01.2024)
Kur’an’da İnsana Sorulan Sorular. (12.01.2024)
Kur'an'da İnsana Sorulan Sorular. (12.01.2024)

Sorumluluk Bilinci, Kur’an’a Göre İnsanın Sorumlulukları. (04.01.2024)
Sorumluluk Bilinci, Kur'an'a Göre İnsanın Sorumlulukları. (04.01.2024)
İnsanın Dünya Sınavının Konuları (28.12.2023)
İnsanın Dünya Sınavının Konuları (28.12.2023)

Kur’an’ın Aile Önerileri (21.12.2023)
Kur'an'ın Aile Önerileri (21.12.2023)
Cihad Nedir? (14.12.2023)
Cihad Nedir? (14.12.2023)

Allah’ın Orduları (07.12.2023)
Allah'ın Orduları (07.12.2023)
Lanet-Lanetlenme Nedir? (30.11.2023)
Lanet-Lanetlenme Nedir? (30.11.2023)

Siz Diyorsunuz ki - Kur’an Diyor ki (26.10.2023)
Siz Diyorsunuz ki - Kur'an Diyor ki (26.10.2023)
Sadaka ve Zekat Nedir? Kaç Çeşit Sadaka Vardır?(09.11.2023)
Sadaka ve Zekat Nedir? Kaç Çeşit Sadaka Vardır?(09.11.2023)

Kur’an’ın Anlaşılması Önündeki Engeller ’Çeviri Sorunu (02.11.2023)
Kur'an'ın Anlaşılması Önündeki Engeller 'Çeviri Sorunu (02.11.2023)
Ecel ve Ecel i Müsemma (19.10.2023)
Ecel ve Ecel i Müsemma (19.10.2023)

Kader Nedir? Kader Algımız Nedir? (12.10.2023)
Kader Nedir? Kader Algımız Nedir? (12.10.2023)
Kıyamet Çeşitleri (05.10.2023)
Kıyamet Çeşitleri (05.10.2023)

Kadın Çıkmazları (20.06.2021)
Kadın Çıkmazları (20.06.2021)
Ailevi Mutluluğun Temel İlkeleri  (23.04.2019)
Ailevi Mutluluğun Temel İlkeleri (23.04.2019)
Joomla templates by Joomlashine