Ayten DURMUŞ
Ayakları kırılmış küheylanı vururlar
Acısını paylaşıp başucunda dururlar…
Benim de gönlüm kırık, yanımda duran nerde?
Bir merhem varsa söyle, sakladığım bu derde?
Yaralarım kapanmaz gözlerim kan dökerken
Çaldım gönül kapını umutla evde isen
Sarp yokuşta koşmaktan dizlerimde derman yok
Tüm varlığım tükendi, elimde armağan yok
Yine de kerem edip ‘Gel içeri!’ der misin?’
Yağmuru öptüğümde bakıp gülümser misin?
Bir kervanın ardında, serin bir yel bilmedim
Gezgin olsa da gönlüm hiç kayboldum demedim
Ne yol sordum kimseye ne sıkıntım var dedim
Dert kuyusu gibiydim, ben herkesi dinledim
Kefenime doldurdum yer götürmez sırları
Bilmez kimse düştüğüm dipsiz uçurumları
Ağlamak istiyorum şimdi senin yanında
Anladım ki gidenin gidilmiyor ardında
Kimsesiz kaldım beni teselli eder misin?
Yağmuru öptüğümde bakıp gülümser misin?
Yoruldum yüreğimi yakan vefasızlıktan
Hayatı yaşamadım doğruyu aramaktan
Sınavı kazandım mı, kaybettim mi yok bilgim
Bu sefer tam ortadan kırıldı yorgun belim
Muhtacım her sözüne aklın kuytularında
Çünkü kaybım çok oldu cehalet yangınında
‘Yoksa ben cehennemi hak etmiş kâfir miyim?
Gönüllere bulaşan nifak adlı kir miyim?’
Dediğimde sen bana: ‘Orada dur!’ der misin?
Yağmuru öptüğümde bakıp gülümser misin?
Sağaltıyor canımı bir umuda tutunmak
Yoksa ölüp giderdim yol-yoldaş arayarak
Tutsak bir kartal gibi hep çırpındım, inledim
Gönlümce yükseklerde uçabileyim dedim
Kızarak başköşede yer tutan cücelere
Kanat vurup doğruldum çıktım en yücelere
Bir endamla salınıp gökyüzünden bakınca
Devaynasını kırıp düş devrini yakınca
Okşayarak ‘Aferin, işte böyle’ der misin?
Yağmuru öptüğümde bakıp gülümser misin?
Can veren her bağımı koparan bir asiydim
Bağışlanma dileyip yine kapına geldim
Kurak kalan iklimim bir makbul dua ister
Gül kokusu taşıyan selamlar bari gönder…
Kırıklarımı okşa, ağrılarımı dindir
Şöyle bir müjde verip yüreğimi sevindir:
‘Bu karanlık iklimde sen elbet gün doğusun
Aşkla yanan yüreğin Kevserlerle soğusun!’
Bu umutla yağacak buluta eser misin?
Yağmuru öptüğümde bakıp gülümser misin?
Yağmuru öptüğümde bakıp gülümser misin?