Bu gönlümün eskici dükkânı
Gir bak bakalım
Sen var mısın orada
Ey sevdayı sele veren
Ey kapısız evler yapan
Ey giderken ardına bakan…
Uğursuz bir tırpanın önünde
Biçilirken hepimiz
İçimden yürüyüp giden
Yolcular silsilesiyle gittin
Bir asalet yükleyip acılarına
Kederlenmenin anlamı nedir?
Hayat bu, her şey yerinde kalıyor
Götürmüyor yanlışları doğrular
Azaldım yine içimde
Bir şey söyle, çoğalt beni
Sökül ve dikil, çık yola
Sakın ağlama giderken
Beni kurtarma hiçbir kederimden
Hadi sen git, kıtalar kurtar
Devrimler yap, savaşlar çıkar
Yanacaksak yanalım
Öleceksek ölelim
Her gün ölmekten iyidir, bilirim
İçimden koptu önce içim
Dedim ki: Şimdi nereye gidersen git!
Artık ne doğulu ne batılıyım
Bulunduğum yerli de olamıyorum
Gönlüm yine yola düştü
İsyandayım, durdursun biri beni
Beni atın bir yağmurun altına
Islanayım bir sokak kedisi gibi
Kıvrıldığım bir kapının dibinde
Bir ayak beni tekmelemesin
Sürüneyim çamurlarına
Bir lokma ekmekle sevineyim
Gözlerinde gördükçe kendimi
Sana bir emperyalist gözüyle bakamam
Kendini dünyanın merkezi sananlara
Sevgimin kapitülasyon hakkı da yok
Onun için hakkı var ellerimin
Ellerini yeni baştan tutmaya
Kendimden hicret ettim arama beni
Ne bulursan bulduğun da
Hükümsüzdür, bilesin.
Bir aşkın peşinden nereye kadar gidilir?
Söylemediler bana, anlatmadılar
Dediler ki: Bunlar yaşandıkça bilinir
Aklımda izi kalmış gözlerinin
Çıkartıp astım duvara
Çivisi çıktığından dünyanın
Düzen tutmuyor hiçbir şey
Düşüyor ellerime ne varsa
Eskici dükkânımın kapısında