Ben kendimde değilsem, arama beni.
Düşün ve bir karar ver
Ağlarken kim yanında olsun
Kim silsin gözyaşlarını
Gülerken kim yanında
Yoksulluk diyarında
Ne diyeyim, kendimden başka kime ne diyeyim?
İsyanı mı öğrenelim, itaati mi?
Önce konuşalım mı, dinleyelim mi, soralım mı?
İki adım atmadan önce
Bir kere duralım mı?
Susalım mı bir kere de
Benim dostlarım beni tercih ettiler mi kendilerine.
Yine senin daralmaların sardı ufku
Senin bunalmaların zehirliyor havayı
Senin bakışların donduruyor tebessümü
Zakkumlarda açan çiçek gibisin
Güzel, kokusuz, zehirli ve çekici
Başımı koymaya yumuşak bir taş istiyorum.
Ben zamanın saçlarını ince belik ördüm
Tel tel saydım her geceyi sehere dek
Yokluk mu eksikliği hissedilen şey
Hayır!
Anlayan bir bakışın olduğu yerde
Herkes de senin kadar emek veriyor ölüme.