Mavi Marmara

Ey gece!

Yani biz şimdi Akdeniz’in ortasında

Nokta mı koyduk, virgül mü,

Yoksa satır başıyla yeni bir başlangıç mı yaptık…

Türkülerimi, dualarımı, selamımı yüklendin,

Araya ne girdi, neden yolundan kaldın,

Ne olacak yolunu gözleyen çocuklar,

Hüzün yüklü kadınlar, umut dolu bakışlarıyla gençler,

Hiç olmazsa bir selam bekler

Senin yerine rüzgârlar mı götürecekler

Kimden kardeşlik dilenecekler?

Zalimlerden mi, işbirlikçilerden mi?

 

Düştün sevdamızla yola

Akdeniz’i yara yara

Git beklendiğin diyara

Denizden Mavi Marmara

 

Kudüs kalbidir coğrafyamızın

Kan kaybediyor

Sordular: ‘Bu serdengeçtiler nereye gidiyor?’

Bebekler haykırdı, yerler haykırdı, gökler haykırdı:

‘Sefer var Gazze’ye, akın var Gazze’ye’

Bir sevgi ve merhamet seli

Akarken ıstanbul’dan

Bir Furkan Doğan ayrılarak okuldan

‘Ana ya da yâr’ dedi, yâri şehadet oldu

O ne güzel bir kul ki ‘şah-ı şehîd’ komşusu…

 

Ey yitik sevda!

Ey kutsal miras!

Ey ceddimin vatanı!

Ey ceddimin gafletinden soyunmuş evladı!

Orada yalnız insanlar değil, hatta

Mahyalar, minberler, hilâller, kitabeler

Seni bekler

Dedenden kalmıştır,

Senindir, vatanındır, malındır

Ve ey genç! Kudüs senin alınyazındır…

Ağlıyorsa eğer Mescid-i Aksa

Her yanını çılgın dalgalar sarsa;

 

Kuşan yine sevdamızla,

Akdeniz’i yara yara

Git beklendiğin diyara

Denizden Mavi Marmara.