İSTANBUL’DA AŞK
Ey gönlümün yedi tepesiEy hasretimin en yeşili, en mavisiEy ömürlük şiirimin sessiz bestesiSolacak çiçekleri getirme banaDaha akşam olmadan…Gözlerim kapanmadanSon duamı etme…Bitirme yüreğimin cevheriniBen senin tacına, sorgucunu takmadanEy yıllardır tahtına beklenen Sultan Karıncalar çekilsin, Süleyman’sam yolumdanBenim hedefimle ahdim varBir gün Sultanahmet’ten çıkıpKarşısına geçtiğimdeBir Cuma günü üstelikTam da öğle vaktindeSecdeler seni beklerkenYer ağlar, gök ağlar merhamettenBen sevinçten ağlarımYolarım saçlarını zulmün, yeter ki sen gel Beni dizlerine yatır Boğaz’a karşıO küfrün abidesini de yıktırÖlürsem nereye istersen gömYeter ki gönlünün haremi olsunEn kutsal, en kuytu bir köşesiYa da yol-iz geçmez bir tepesiRüzgârlar getir bana tavaf diyarındanNe kadar yaprağım varsa kutsansınNe kadar taşım, toprağımBir de mahya ger, gönlüme gönlünden Beni ölülerden sayarsan üzülürümSana hayat veren neydi, onca zamandırŞahidiyim sana fısıldanan aşk sözlerininUlakların verdiği sırlardan da haberdarımAldırmam, ben sevdamın gücüne inanırımTufanlar koparır, taş yağdırır göklerdenBense dua dilenirim bebeklerdenVe gözbebeklerinden taşan kederdenTut ellerimi tut, doğrul benimleNe senin ne de benim hakkımız var ölmeye Ey gönlümün yedi tepesiEy hasretimin en yeşili, en mavisiEy ömürlük şiirimin sessiz bestesiSolacak çiçekleri getirme banaYıkılacaksa yıkılsın, yerküre, gök küreBen geri çekilirim, atılmak üzereSen benim kollarıma gelirsinDaha ne diyeyim bilmem ki sanaAnla artık anla ki sen benimDünya ahret sevdiğimsin.